2023 yılı küresel ekonomideki dalgalanmalar ve artan maliyetler nedeniyle Türk tekstil sektörü için zorlu geçti. Buna rağmen sektör, 2024'ün ikinci yarısında toparlanma sinyalleri veriyor. Bu toparlanma, sektörün yeni stratejiler ve dönüşüm girişimleri ile yakından ilişkilidir.
Analizler, Türk tekstil sektörünün önümüzdeki dönemde Avrupa pazarı dışındaki yeni pazarlara ağırlık vereceğini öngörüyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Hindistan gibi bölgeler, ihracat hedefleri arasında ön plana çıkıyor. Bunun yanı sıra, sektörün yüksek katma değerli ürünlere yönelmesi bekleniyor. Bu kapsamda inovasyon ve sürdürülebilirlik uygulamaları önem kazanıyor. ITM 2024 Uluslararası Tekstil Makine Fuarı ve HOMETEX 2024 gibi önemli sektörel fuarların ise uluslararası alıcıları çekerek ticaret hacmini artırması bekleniyor.
Sektörün önündeki en önemli zorluklardan biri ise yüksek üretim maliyetleri. Yükselen asgari ücretler ve döviz dalgalanmaları, ihracatçılar için rekabet gücünü azaltan bir faktör olarak görülüyor. Buna ek olarak, Asya ülkelerinden gelen yoğun rekabet de sektörün karşılaştığı bir diğer önemli engel.
Bu güçlüklerin üstesinden gelebilmek için Türkiye İhracatçı Birlikleri (TİM), sektörün dönüşüm sürecini hızlandırması gerektiğini vurguluyor. Bu dönüşüm kapsamında markalaşma çalışmaları ve sürdürülebilir üretim uygulamalarının benimsenmesi sektörün küresel pazarda rekabet gücünü artıracağı düşünülüyor.
Sonuç olarak, Türk tekstil sektörü 2024 yılında önemli bir viraja giriyor. Yeni pazarlara açılma, yüksek katma değerli ürünlere yönelme ve sektörün dönüşümü, önümüzdeki dönemde başarının anahtar unsurları olarak görülüyor. Bu stratejilerin başarıya ulaşması durumunda, Türk tekstil sektörü küresel pazarda yeniden önemli bir aktör olarak yerini sağlamlaştırabilir.